Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

ak saçlar

См. также в других словарях:

  • Аббасов, Агиль Магомед оглы — Агиль Аббас азерб. Aqil Məhəmməd oğlu Abbasov   Рождение: 1 апреля 1953(1953 04 01) (59 лет) с. Баят …   Википедия

  • alın — is., lnı 1) Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü 2) Bazı şeylerin önü, ön yüzü 3) Karşı Güneşin alnında durma. 4) mdn. Bir ocakta her türlü ayak, galeri, baca, kuyu ve yolun ilerletilmekte olan yüzeyi Birleşik Sözler alın çatı alın teri alın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalga dalga — sf. 1) Kıvrımlı (saç) 2) zf. Arka arkaya, yığın hâlinde İnsanlar dalga dalga Taksim e akıyorlardı. 3) zf. Açıklı koyulu Bu badana dalga dalga olmuş. 4) zf. Düzgün olmayan, alçaklı yüksekli bir biçimde Saçlar, vücut öldükten sonra da bir zaman… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fırçalanmak — nsz 1) Fırça ile ovulmak, düzgünleştirilip parlatmak veya temizlenmek Saçlar, sımsıkı taranmış, fırçalanmış, ensesinde bir topuz yapılmıştı. H. E. Adıvar 2) mec. Çok azarlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kepekli — sf. 1) İçinde kepeği olan Kepekli un. Kepekli ekmek. 2) Üzerinde kepek oluşmuş olan Kepekli saçlar. 3) Un gibi, susuz ve tatsız (elma) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parlaklık — is., ğı 1) Parlak olma durumu, revnak Saçlar, vücut öldükten sonra da bir zaman canlı bir parlaklıkla dalga dalga büyümekte devam ederler. R. N. Güntekin 2) mec. İlgi ve dikkat çekici olma durumu 3) gök b. Bir ışık kaynağının verdiği ışığın, göz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saç — is. Baş derisini kaplayan kıllar Muntazam taranmış, noksansız, sarı, genç saçlar... A. Haşim Birleşik Sözler saçkıran saç örgüsü sırma saç takma saç arapsaçı ci …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • süt beyaz — sf. Bembeyaz, çok beyaz O aslan yelesine benzeyen saçlar şimdi süt beyaz olmuş. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • topuz — is., Ar. debbūs 1) Ucu top biçiminde eski bir silah 2) Top biçiminde toplanmış saç Saçlar, sımsıkı taranmış, fırçalanmış, ensesinde bir topuz yapılmıştı. H. E. Adıvar 3) Bir şeyin elle tutulabilen çıkıntısı Kapıya doğru yürüdü. Evvela anahtarı,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yele — is. 1) At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar O aslan yelesine benzer saçlar şimdi süt beyaz olmuş. H. Taner 2) Balıklarda sırt yüzgeci …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şakakları ağarmak (veya beyazlanmak) — 1) şakaklarındaki saçlar kırlaşmak, ağarmak Ben o eski adam değilim, şakaklarım nasıl beyazlanmış, görmüyor musun? Y. K. Karaosmanoğlu 2) yaşlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»